Yemen’deki Husilerin lideri Abdülmelik El Husi kimdir?

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarının ardından Kızıldeniz’de İsrail’e giden gemileri hedef alan Yemen’deki Husiler, bu saldırılarla birlikte yeniden dünya gündemine geldi. ABD ve İngiltere, Yemen’deki Husi hedeflerine saldırı düzenlerken, Husilerden buna tepki olarak yapılan açıklamada, saldırıların ‘yanıtsız ya da misillemesiz’ kalmayacağı ve İsrail’e giden gemilerin hedef alınmaya devam edeceği ifade edildi.

40 yaşındaki Abdülmelik El Husi’nin liderliğindeki Husilerin saldırılarını Reuters’a değerlendiren Royal United Services Enstitüsü Ortadoğu Araştırmacısı Tobias Borck, iç savaşın 2015 yılının mart ayından bu yana devam ettiği Yemen’deki Husi varlığına ilişkin olarak, “Son sekiz yıldır hayatta kalmayı başardılar, güçlerini genişlettiler ama şimdi dünyanın en güçlü ordusunun hava saldırılarına davetiye çıkarıyorlar” diye konuştu.

‘MİLİS BİR GÜÇTEN EN DİRENÇLİ DEVLET DIŞI SİLAHLI GRUPLARDAN BİRİNE…’

‘Sandalet giyen düzensiz bir milis gücünden dünya güçlerine meydan okuyan bir kuvvet’ yarattığı ifade edilen El Husi’nin liderliğindeki İran destekli grup, 2015 yılından bu yana Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyona karşı savaşıyor. İç savaşta bugüne kadar on binlerce kişinin öldüğü, Yemen’in ekonomisinin çok büyük bir yıkım yaşadığı ve bunun bir sonucu olarak milyonlarca kişinin açlıkla karşı karşıya olduğu ifade ediliyor.

Grup, bu süreçte on binlerce yeni savaşçıyı ve arasında silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) ve balistik füzelerin de olduğu büyük bir askeri mühimmatı saflarına kattı. Bu mühimmat şimdiye kadar daha çok Suudi stratejik altyapısına zarar vermek için kullanılıyordu. El Husi’nin buradaki rolünü değerlendiren HIS Markit’ten risk analisti Ludovico Carlino, “O, çoğunlukla isyan taktikleri kullanan kırsal bir milisi bölgedeki en dirençli devlet dışı silahlı gruplardan biri haline getirmeyi başardı” diye konuştu.

‘YABANCI YETKİLİLER ONUNLA HİÇ YÜZ YÜZE GÖRÜŞMEDİ’

El Husi, 2022 yılında yaptığı bir konuşmada da Husilerin amacını Suudi Arabistan ya da Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki (BAE) herhangi bir hedefi vurabilmek olarak açıklamıştı.

Öte yandan, Husilerin adı her ne kadar gittikçe daha fazla dünya gündemine gelse de liderleri Abdülmalik El Husi’nin çevresinde bir çeşit ‘gizem perdesi’ bulunuyor. Örneğin, El Husi’nin nadiren uzun süre tek bir yerde kaldığı, asla medya mensupları ile bir araya gelmediği ve daha önceden planlanmış basın açıklamaları ya da halka açık etkinliklere katılma konusunda ‘son derece büyük bir isteksizliği’ olduğu ifade ediliyor.

Reuters’a konuşan bir kaynak, çoğunlukla Suudi Arabistan ve İran arasında bir vekalet savaşı olarak görülen Yemen savaşı başladığından bu yana Husiler ile ilgilenen yabancı yetkililerin Abdülmelik El Husi ile hiç yüz yüze görüşmediğini söyledi.

‘GÜVENLİ EVLERDE’ EL HUSİ İLE GÖRÜŞME

Buna göre, El Husi ile görüşme yapmak isteyen kişilerden Husilerin ‘kalesi’ olarak görülen başkent Sana’ya gitmesi isteniyor. Bu kişiler, buradan bir Husi güvenlik konvoyu ile ‘güvenli evlere’ götürülüyor ve burada bir ‘güvenlik kontrolü’ne tabi tutuluyor. Ardından bu kontrolden geçebilirlerse üst kata çıkarılıp El Husi ile görüşebiliyorlar. Fakat bu görüşmeler yüz yüze olmuyor. Bunun yerine, El Husi, bir ekrandan ziyaretçilerine hitap ediyor.

1962’ye kadar Yemen’de bin yıllık bir krallığı yöneten ancak 1990-2012 arasında Ali Abdullah Salih’in yönetiminde tehdit altında hisseden azınlık mezhebi Zeydi Şiilerin çıkarları için savaşmak üzere kurulan Husilerin çoğunlukla ‘iç gündemlerle’ hareket ettiği belirtilse de uzmanlara göre, İran’la ve Lübnan’da faaliyet gösteren Hizbullah ile bir yakınlıkları bulunuyor. Husiler ise ‘Tahran’ın kuklası’ oldukları suçlamalarını reddederek ‘yolsuz bir sistem ve bölgesel saldırganlığa karşı savaştıklarını’ söylüyor.

‘TOPYEKUN ABLUKA ALTINDAYIZ’

Husiler, 2027 yılında Suudi Arabistan liderliğindeki ittifak lehine taraf değiştirmesinin ardından eski başkan Salih’e suikast düzenlemişti. Analist Carlino’ya göre, Husiler aynı zamanda ‘her türlü muhalefeti bastırarak çok acımasız bir iç istihbarat aparatı’ kullanıyor.

Soyunun Muhammed peygambere dayandığını söyleyen El Husi ise daha önce yayınlanan konuşmalarında ‘Husilerin dinleri sebebiyle topyekun abluka altında’ olduğunu savunmuştu. El Husi, bir konuşmasında, “İslami bağımızın ve kimliğimizin özgünlüğünü korumaya odaklanmalıyız” diyerek ‘Husileri moral olarak zayıflatmak için yürütülen nüfuz savaşını’ kınamıştı. El Husi, aynı konuşmasında, “Bugün, tehlikeli bir savaş ile karşı karşıyayız” diye konuşmuştu. (DIŞ HABERLER)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir