Konyaspor’dan gitmek isteyenleri açıkladı. Recep Çınar yazdı

Bildiğiniz gibi yine bir transfer sezonu açılacak…
Konyaspor yönetiminden beklentiler büyük…
Taraftar ve camia malum…
Dört gözle ara transferi ve takıma katılacak yeni oyuncuları bekliyor…
Peki gerçekten tek ihtiyacımız olan transfer mi?
Çünkü, ara transfer döneminde kimse elindeki iyi oyuncuyu bırakmak istemez ya da kesenin ağzı açılarak takıma katkı koyacak transferler yapılır…
Buraya kadar sıkıntı yok, daha doğrusu var da yok!
Yöneticiler, biraz taraftarların gazını almak, biraz da eksikleri olduğu için, ya tutarsa mantığı ile transfer yaparlar…
Bugüne kadar hep böyle olmuştur…
Ara transfer döneminde kadroya dahil edilen oyuncularla, gönderilen oyuncuların mutlaka bir maliyeti oluyor…
Hem de ciddi rakamlar…
Kulüplere yüklenen ekstra borç yükü biraz daha artıyor…
Normal bir oyuncunun kulüplere maliyeti ne kadar?
Konyaspor’dan örnek verirsen, normal olmayan bir futbolcuya, daha da ileriye gidiyorum futbolcu bile olmayan Uche lkpeazu’ya 1 milyon 100 bin eura verirsen, tabii ki kulüpler batar!
Diyelim ki, bonservisi elinde olan normal bir futbolcuya talip oldunuz…
Bunun yıllık maaşı, menacerinin avantası ve sahir giderleri ile nereden bakılırsa bakılsın ortalama 700-800 bin Euroluk bir yük kulübün sırtına biniyor…
İyi mi?
Yine Konyaspor’dan bir örnek vermek gerekirse, ligin ilk yarısını büyük bir ihtimalle 18 puanda ve düşme hattının bir tık üzerinde tamamlayacak olan yeşil-beyazlıların mevcut kadroyu güçlendirmesi için, 4-5 futbolcuya ihtiyacı olacak…
Bu 5 futbolcunun ortalama maliyeti 4 milyon Euro…
Yani 130 Milyon TL civarında…
Konyaspor’un kasasında fareler cirit atarken, Ömer Korkmaz ve arkadaşları bu yükün altından nasıl kalkacaklar?
Sadece ara transferde takıma katkı koysunlar diye alınan oyunculara ödenecek rakam bu kadar!
İçerideki oyuncuların, gönderilecek oyuncuların, kamp, deplasman ve primleri saymıyorum bile…
Bu arada transfer ettiğin oyuncuların 1-2’si de karavana çıkabilir mi?
Olabilir…
Konyaspor’da bir kamyon dolusu kötü örneği var…
Kulüplerin gerçekten işi çok zor…
Nasıl kalkarlar bu deve yüküyle borcun altından…
Zor…
Ama, uzun vadede çözülebilir…
Ülkemizin mevcut futbol yapısıyla yüzleşip, yeniden ayağa kalkması için somut adımlar atmalı ve radikal kararlar almalı…
Altyapıyla ve sabırla…
Başka çıkar yol yok…
Mutlaka yüzleşmeliyiz…
Futbolda yeniden yapılanma yüzleşme, altyapı ve sabırla yeniden inşa edilebilir…
Benim futbol aklım bunu söylüyor…
Futbol ve futbolcu kalitesi olarak bizim üzerimizde olan Portekiz, Almanya Hollanda, İspanya ve buna benzer yetiştirici ülkeleri, hem yetiştiriciliklerinin hem de transfer modellerini kendimize örnek alabiliriz…
Diyeceksiniz ki, onların ekonomisi ile bizim ekonomimiz aynı mı?
Fark etmez…
Çünkü, sistemin ekonomiyle alakası yok…
Bununla ilgili bir sürü örnek verilebilir…
Özetlersem; futbol ailesi olarak, olayın tüketen kısmında değil, üreten kısmında olmamız gerçeğiyle de yüzleşmeliyiz…
Türk futbolunun birinci ve tek ihtiyacı tüketime dayalı transferler mi, yoksa üretime dayalı oyuncu ve ekonomik kazanım mı?
KONYASPOR’DAN GİTMEK İSTEYENLER
Daha önce de yazmıştım…
Konyaspor’da bazı futbolcuların kulüpten ayrılmak için zemin hazırladıklarını, dolayısıyla da menajerlerini devreye soktuklarının altını çizmiştim…
O yazıdan bir paragraf; “Konyaspor’da Mayıs ayında sözleşmesi bitecek olan Soner Dikmen, Ahmet Oğuz, Yunus Mallı, Steven Nzonzı, Sokol Cikalleshi, Oğulcan Ülgün, Muhammet Demir, Kahraman Demirtaş, Ghuilherme Sitya, Gökhan Töre, Francısco Calvo, Cebrail Karayel ve Bruno Paz gibi oyuncuların bir çoğunun Konyaspor’la yeniden sözleşme yapmayacakları iddia ediliyor.”
Aylar önce yazılmış bir yazı…
Ve daha vahim olanı ise Konyasspor savunmasının bel kemiği Calvo ile eski başkan Fatih Özgökçen’le yaptığı kontrat…
Fatih efendi, Kostarikalı oyuncuyla yapılan kontrata, “Ocak ayında serbest kalabilirsin” maddesini koyuyor…
Kostarikalı oyuncu ise takımın durumunu göz önüne alarak ve haklı olarak “bana müsaade, size rast gelsin” diyor Ömer Korkmaz’a…
Başkan Ömer Korkmaz, Calvo’ya, “burada kalmak istiyor musun, istemiyor musun?” diye sormuş…
Calvo’da “Evet, burada kalmak istiyorum ama” diye cevap vermiş ve olayı paraya getirmiş…
Adam, dünyanın öbür ucundan Konya’ya Mevlana’nın “Ne olursan ol, yine gel, ister mecusi, ister putperest ol. Bizim dergahımız ümitsizlik dergahı değildir, yüz kere tövbeni bozsan da yine gel” çağrısına uyup gelmedi…
Para kazanmaya geldi…
Sevgili başkan; yabancıları bir tarafa bırak, yerlinin yerlisi bile forma aşkını değil, parayı birinci planda tutarken, Calvo’dan Konyaspor ve forma aşkı beklemeniz bana biraz garip geldi…
Kaldı ki, bu işi en iyi bilenlerdensiniz…
Hiçbir futbolcudan, özellikle Kostarika’dan gelmiş bir futbolcudan fedakarlık beklemek tuhaf…
Ronaldolar, Neymarlar ya da dünyanın 1 numaraları Suudi Arabistan’a niye gidiyorlar?
Çok sevdikleri için mi?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir