Güvenli olmayan gıdalar nedeniyle her yıl 600 milyon insan hastalanıyor

Gıda Güvenliği Yönetimi ve Uluslararası Boyutu İrfan Günsel Araştırma Merkezi’nde Ele Alındı

Yakın Doğu Üniversitesi İrfan Günsel Araştırma Merkezi, gıda güvenliği ve kalitesini ele alan “Gıda Güvenliği Yönetiminin Uluslararası Boyutu” semineri düzenledi. Tarladan sofraya uzanan sürecin denetim ve yönetim uygulamalarının uluslararası boyutu vurgulandı ve katılımcılara güncel gelişmeler aktarıldı. Seminerde, küresel düzeydeki gıda güvenliği standartları tanıtıldı ve değerlendirme fırsatı sunuldu. Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Hekimliği Fakültesi Dekan Yardımcısı ve İrfan Günsel Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Beyza Hatice Ulusoy’un sunumuyla, gıda güvenliğinin yerel ölçekten çok daha geniş kapsamlı bir konu olduğuna vurgu yapıldı.

Akademisyen ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleşen seminer, karşılıklı soru-cevap şeklinde sona erdi. Seminerde Yakın Doğu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı ve İrfan Günsel Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Özge Özden de yer aldı. Prof. Dr. Özge Özden, merkezin Kıbrıs’a özgü tarım değerlerinin korunması ve bilimsel temelde gelecek kuşaklara aktarılmasının önemine dikkat çekti. Tarım, gıda ve kırsal kalkınma konularında ulusal ve uluslararası iş birlikleriyle çalışarak, yerel değerleri canlandırmayı ve toplumla paylaşarak yaygınlaştırmayı hedeflediklerini belirtti. Aynı zamanda merkezin KKTC’nin AB uyum sürecine katkı sağlayacak bilimsel üretimler gerçekleştirmeyi amaçladığını ifade etti.

Prof. Dr. Beyza Hatice Ulusoy: “Gıda Güvenliği İçin Yasal Düzenlemeler Hayati Önem Taşır”

“Gıda Güvenliği Yönetiminin Uluslararası Boyutu” sunumunda, küreselleşme ve teknolojik ilerlemelerin gıda güvenliği yönetimi üzerindeki etkilerini detaylı bir şekilde ele alan Prof. Dr. Beyza Hatice Ulusoy, soğuk zincir sistemleri ve lojistik altyapıdaki gelişmelerin bozulabilir ürünlerin güvenli taşınmasında büyük rol oynadığını belirtti. Prof. Dr. Ulusoy, blockchain teknolojisi sayesinde ürünün tarladan sofraya olan sürecinin şeffaf bir şekilde izlenebileceğini vurgulayarak, dijitalleşmenin tüketicilere güven sağladığını ve üretim süreçlerini daha hesap verebilir hale getirdiğini ifade etti. Ayrıca, akıllı tarım uygulamalarının üretim verimliliğini arttırdığını ve küresel pazar erişimini kolaylaştırdığını vurgulayarak, gıda güvenliğinin sağlanmasında teknolojik altyapının yanı sıra uluslararası düzeyde uyumlu yasal düzenlemelerin de kritik bir rol oynadığını belirtti. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünyada her yıl yaklaşık 600 milyon insanın güvensiz gıdalardan hastalandığını belirten Prof. Dr. Ulusoy, sunumunda sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle doğrudan ilişkili olan gıda güvenliğinin sağlıklı yaşam hakkının ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı.

Related Posts

Sığır, tavuk, balık en sağlıklı et belli oldu: Bilim insanları açıklandı

Protein kaynağı olarak kırmızı ve beyaz et arasındaki sağlık farkları uzun süredir tartışma konusu olurken, yapılan yeni bir araştırma ezber bozdu. İspanya’da gerçekleştirilen bilimsel çalışmada, yağsız sığır etinin bağırsak sağlığı açısından tavuk etinden daha avantajlı olduğu açıklandı.

TÜİK: Türkiye’de beklenen yaşam süresi 78,1 yıl

Doğuşta beklenen yaşam süresi Türkiye geneli için 78,1 yıl olarak belirlendi. Söz konusu rakam bir önceki dönem için 77,3 yıl olmuştu. Bu verilere göre doğuşta beklenen yaşam süresi erkeklerde 75,5, kadınlarda 80,7 yıl olarak belirlendi.

Zayıflama ilacı Ozempic’in yeni yan etkileri ortaya çıkıyor

Piyasada Ozempic ve Wegovy adlarıyla bilinen GLP-1 ilaçlarını kullananların sayısıyla birlikte bildirilen yan etkiler de artıyor. Zayıflamanın yanı sıra diyabete karşı da kullanılan ilaçlar ölüme yol açabiliyor.

Yumurtalık Rezervi Kaç Olmalı?

Yumurtalık Rezervinde Azalma Genç Kadınlarda da Artıyor! Uzmanlar, genç yaşlarda da yumurtalık rezerv düşüşünün görüldüğü uyarısında bulundu.

Uzmanı uyarıyor: Skolyoz tedavi edilmezse kalıcı sağlık problemlerine yol açabilir

Uzmanı uyarıyor: Skolyoz tedavi edilmezse kalıcı sağlık problemlerine yol açabilir

Oldukça zararsız görünen bu belirti karaciğerin aslında tehlikede olduğunu bağırıyor!

Son yıllarda dünya genelinde hem alkole bağlı hem de alkole bağlı olmayan karaciğer hastalıklarında dikkat çeken bir artış yaşanıyor. En yaygın ve çoğu kişinin göz ardı ettiği ilk uyarı ise: vücutta su tutulması.